«

»

Tem 07

GÖKBAYRAĞIN GÖLGESİNDE ARAP YA DA KÜRT DOĞMAK…

GÖKBAYRAĞIN GÖLGESİNDE ARAP YA DA KÜRT DOĞMAK...

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Beyatlı’dan haber; Erbil’de, vatandaşın kamu kurumlarıyla olan resmi işlerinde kullanması için hazırlanan formların milliyet hanesinde iki seçenek oluşturulmuş: Kürt ve Arap. Tarihi bir gerçeklik olarak da, kanlı canlı fiziki olarak da Erbil’de var olan Türkmenler okul kaydı mı yaptıracaklar, hastaneye yatış mı yapacaklar, karakola şikayette mi bulunacaklar; eğitim gibi, sağlık gibi, güvenlik gibi en temel haklarından yararlanmak için bile kimliklerinden vazgeçmek zorundalar; ya Arap, ya Kürt olacaklar! İtiraz mı ettiler! Paşa gönülleri bilir; okuyamayacaklar, tedavi olamayacaklar, ilaç alamayacaklar, belki ev tutamayacaklar, seyahat edemeyecekler, su, elektrik kullanamayacaklar, cenazelerini kaldıramayacaklar, doğan çocuklarını nüfusa kaydettiremeyecekler… Skandal! “1991 ve 2003 yıllarında Türkmenlere ait nüfus ve tapu kayıtlarının yakılması neyse bu da o” diyor Beyatlı. Ki az bile söylüyor; bence daha fazlası. Kayıtları yakarak Türkmenli’nin tarihini, geçmişini yok etmişlerdi, geleceğini de yok ediyorlar, yarınsızlaştırıyorlar şimdi. Düşünsenize… Gökbörü minaresinin gölgesinde doğmuş bir Türkmen çocuğu Arap yahut Kürt diye yazılacak resmiyette; ötesi var mı? Daha nasıl silinir ki bir millet yeryüzünden? “Soykırım” gibi… Beyatlı, “Türk Dışişlerinden de bir söz duymadık. Kendi soydaşlarının yok edilme planına sessiz mi kalacaklar?” diye soruyor… Sormak gerek:
“Neçirvan”a bu konuda İstanbul ziyareti sırasında iki çift laf eden oldu mu?

 

 

Alıntı: