ANKARA TACETTİN DERGÂHI’NDAKİ TARİHİ SIR… Ankara’da Tacettin Mahallesi’ndeki ev 30 Ekim 1949’da müzeye çevrildi. Peki, bu evi değerli kılan neydi? Bu kiralık evde Eşref, Mehmet ve Hasan adında üç kişi yaşıyordu. Üçünün ortak noktası milletvekili oluşlarıydı. 1921 senesinin Mayıs ayında bu eve bir mektup ulaştı.. Mustafa adında bir zata geliyordu. Mustafa kim miydi? Mustafa, …
Etiket Arşivi: Akif
Nis 12
BU GAFLET Mİ, DALALET Mİ, VEFAZSIZLIK MI?..
BU GAFLET Mİ, DALALET Mİ, VEFAZSIZLIK MI?… Yıl 1962.. Cağaloğlu’ndaki bir köşe yazarının odasına üstü başı bakımsız, kirli sakallı biri girer. Adını söyledikten sonra yazardan kendisine yardım etmesini ister. Köşe yazarı, karşısındakinin içler acısı durumundan büyük üzüntü duyar. Cüzdanını çıkararak istediği kadar alması için adama uzatır. O da uygun bir miktar para alarak iki büklüm …
Eyl 28
‘HAYASIZCA AKIN’
‘HAYASIZCA AKIN’ Hani elma ağacına armut dalı aşılarsınız da hem elma hem armut verir ya, Türkiye’ye de Suriyeli ve Afganistanlı aşısı yapılıyor. Böylece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulus devlet olma niteliği fiilen ortadan kaldırılıyor. Bu nüfus aşılamasına karşı mücadele veren Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Sinan Ogan’ı suçlayanlar, Türkiye’ye uygulanan nüfus aşısını onaylamış, yani küresel projeye hizmet etmiş …
Şub 19
MİLLET OLMAK, TÜRK OLMAK
MİLLET OLMAK, TÜRK OLMAK Açılım sürecinde sıkça telâffuz edilen bu ‘Millet-İbrahim’ kavram yine gündemde “Adem ile Havva’dan geldiğimize göre, nihâyetinde orada toplanıyoruz, aynı milletteniz hepimiz, biz bölmek isteyenler ihânet içindedir” diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan. Aslında; “Millet-i İbrahim diye bir millet yoktur, onun adı ümmettir ve kavmi yani milleti yok sayamaz” “Milet-i İbrahim bir turşu kabı değildir, …
Mar 11
İSTİKLÂL MARŞI
İSTİKLAL MARŞI’MIZI GÜR BİR SESLE OKUYALIM.. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül… Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız …