Etiket Arşivi: ağa

Mar 02

BEN KÜÇÜK YANGINLARA KARIŞMAM

BEN KÜÇÜK YANGINLARA KARIŞMAM Murat Ağa Nasreddin Hoca’nın yaşadığı kasabanın en zenginlerinden biriymiş. Ağa hem aklı ve zekası sayesinde zengin olduğunu düşünür, hep kendiyle övünürmüş. İşine geldiğinde Hoca’ya danışır, işine geldiğinde ise onu dinlemezmiş. Sadece cuma günleri camiye gelirmiş. Murat Ağa’nın üç katlı, kocaman bahçeli ve çok lüks bir evi varmış. Bütün altınlarını ve paralarını …

Devamını oku »

Tem 19

PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ… “BU İŞTEN DE YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKTIK”

“BU İŞTEN DE YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKTIK” “Bir ağa, çoban tutmuş koyunlarını gütmesi için… 100 tane koyunu vermiş çobana. İşte, günler geçmiş, aylar geçmiş, arkasından çoban elinde bir koyun derisiyle gelmiş. Ağa merakla sormuş, ‘Ne oldu bizim koyunlara?’  Çoban demiş ki, ‘Yağmur yağdı, gök çatladı, 82’sinin ödü patladı. Önden gitti baş toklu, arkasından 10 toklu. 10’unu kasaba …

Devamını oku »

May 30

KENEVİR MUCİZESİ VE ABD ŞEYTANLIĞI!..

KENEVİR MUCİZESİ VE ABD ŞEYTANLIĞI!.. Yıl 1914, I. Dünya Savaşı yılları ve Amerikan doları üzerinde “Kenevir” tarımı yapan çiftçiler var. Bunu aklınızın bir köşesinde tutunuz ve okumaya devam ediniz… Endüstriyel Kenevir sadece bir tarım bitkisi değildir! Petrolün ve doların panzehridir! KENEVİR NİÇİN YASAKLANDI? 1-Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. 2-Yine bir dönümlük …

Devamını oku »

Nis 09

TARİH “DALKAVUKLARIN” DA MEZARLIĞIDIR!

TARİH “DALKAVUKLARIN” DA MEZARLIĞIDIR! “Padişahım çok yaşa” söylemleriyle yetkili makamları işgal edenlerin nasıl bir yıkıma neden olduğunun sayısız örnekleri tarihte vardır. Tarihte ayrıntı gibi duran ibretlik bir vaka şöyledir. Genç Osman, sefere çıkacaktır. Sultan’ın Lehistan seferine çıkmadan önce Süleyman Ağa ile yine çok sevdiği Debbağzade Mehmed Paşa arasında aşağıdaki konuşma geçer. Bu konuşma liyakat, deneyim …

Devamını oku »

Mar 20

KURUMUNDAN BELLİ

KURUMUNDAN BELLİ   Hüseyin Fahrettin Dede, Bahariye Mevlevîhanesi’ndeki odasında sohbet ederken Yenikapı Mevlevîhanesi Şeyhi Mehmed Celaleddin Dede gelmiş. Herkes ayağa kalktığı halde sarayın koyun yetiştirici ağası (Ocak Ağası) büyük keyifle kurulduğu köşeden kımıldamamış. Durumu fark eden Celaleddin Dede kibarca sormuş: ‘Bu kişi kimdir?’ Birisi cevap vermiş: ‘Ocak Ağası’dır efendim!’ Celaleddin Dede sözünü şöyle tamamlamış: ‘Kurumundan …

Devamını oku »

Şub 16

“AĞAM BEN DEMEDİM, SEN DEDİN!”

         “AĞAM BEN DEMEDİM, SEN DEDİN!”            Ata çok düşkün bir ağanın atı ölmüş. Kimse korkudan atın öldüğünü ağaya söyleyememiş. Uyanık bir köylü, “Ben söylerim” diyerek gönüllü olmuş ve ağanın huzuruna çıkmış:           “Ağam senin at var ya, uzanmış yatıyor.”           “İyi ya ne var bunda?”           “Ağam senin at kulaklarını da yere sermiştir” …

Devamını oku »

Haz 07

Ben yeni duydum!.

Ben yeni duydum!. Yeniçeri ağası, bir Yahudiyi yakalamış hem evire çevire dövüyor, hem de bağırıp çağırıyormuş: “Demek siz Hz. İsa’yı çarmıha gerdiniz, ona zulmettiniz öyle mi?..” Yediği dayağa anlam veremeyen çaresiz Yahudi cevap vermiş: “İnsaf et kuzum! O dediğin iki bin sene önce oldu!..” Yeniçeri ağası hiç de oralı değil: “Olsun, ben yeni duydum!..”

Eki 14

Ağa’nın iti

Ağa’nın iti Merhum Hasan Pulur‘un “Olaylar ve İnsanlar” adını verdiği köşesinde kaleme aldığı ilk fıkra: Ağanın bir köpeği var. Müthiş bir hayvan. Korkusuz ve heybetli. Sadık mı sadık. Ağanın ne istediğini bakışlarından anlıyor. Bir gün hastalanır. Hiç bir şey yemez hale gelir. Veterinere götürürler çeşitli ilaçlar yazılır. Yine de çare olmaz. Uyanığın biri ağaya “Filan …

Devamını oku »

Ara 24

Çobanın Hesabı

                          Çobanın Hesabı     Bir çiftlik sahibi bir Ağa kış öncesi Kasım ayında tuttuğu çobana yaza kadar gütmesi için 100 koyun teslim eder. Yaz gelince Ağa çobana koyunları sorar:  -“Çoban bizim yüz koyunu güdebildin mi? Yavruladılar mı? Şimdi kaç koyun oldu.” Çoban: -“Ağa …

Devamını oku »

Nis 13

Bekirağa Bölüğü (2)

                      Bu yazıdaki amacımız o dönemdeki olaylar ile günümüzdeki yaşananlar arasındaki benzerlikleri göstermektir. Mütareke Döneminin sonuçlarını ve o dönemde yaşanan acı olayları, Nurten Arslan’ın yazdığı “Şeytan Üçgeni Mondros Mütarekesi – Küçük Anılarda Büyük Sırlar” adlı kitabından ( sf: 411 ) birlikte okuyalım.   “Gazeteciler gerekli …

Devamını oku »

Eski yazılar «