Eşref-i mahlûkat mı, Şeytan-ı mahlûkat mı?
İnsan için söylenenler
Şair der ki: * “Ol kadar nefreti var gönlümün insândan kim//Aksim âdem deyü aynaya nigâh eyleyemem.” (İnsandan o kadar nefret ediyorum ki aksim insan diye aynaya bile bakamıyorum.)
Süleyman Nazif’den :
* “O kadar verdi teneffür dile mâhiyyet-i nâs Kendi gölgem bile eyler bana îrâs-ı hirâs Çeşm ü vicdâna hakîkatte dem-â-dem görünür Vech-i ihlâsı mürâî vü fazîlet dessâs.” (İnsanların işledikleri kötülükleri ve sergiledikleri ikiyüzlülükleri gördükçe bir insan olarak gölgemden bile tiksinir oldum. Artık insanların ihlâsı gözüme riyakârlık, fazileti de sahtekârlık görünüyor.)
Nâmık Kemâl’in oğlu Ali Ekrem’den * “Biz ki insânlarız insânları ızrâr ederiz//Bizi şâdân edeni derde giriftâr ederiz.” (Biz insanlar, hemcinslerimizi zarara uğratırız. Bize iyilik yapana kötülük ederiz.)
* “Kimseyi sevmeyiz ammâ yine her insâna//Muttasıl meyl ü mahabbet yüzü ızhâr ederiz.” (Kimseyi sevmeyiz ama yine herkese sahte güleryüz gösteririz.)
* “Fıtrat-ı âdemi şeytân gibi tesmîm ederek//Mülk-i etfâlimizi ders ile gaddâr ederiz.” (Saf ve temiz tabiatımızı şeytan gibi zehirleyerek zâlim ve merhametsiz ederiz.)
* “Cennete gitsek eğer -hiç tereddüd etmem-//Ne kadar hûri melek varsa günehkâr ederiz.” (Eğer cennete gitsek -hiç şüpheniz olmasın- orada ne kadar huri, melek varsa günaha sokarız.)
* “Hâsılı pek kötüyüz de iyilik taslıyoruz//Kötü olmakta gebersek bile ısrâr ederiz.” (Kısacası; biz insanlar çok kötüyüz fakat iyilik taslarız. Kötülükte boğulsak bile vazgeçmeyiz, âdîliklerimize devam ederiz.)