«

»

Eki 03

Erdoğan Irak’ta kime hizmet ediyor?

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Erdoğan Irak’ta kime hizmet ediyor?
Ona göre millete ama hangi millete?
Irak’ta bakınız neler oluyor…
İsrailoğullarının Babil’e öfkesi büyüktür. Babil bugün yakılan yıkılan, öldürülen Irak’tır. İsrailoğulları’nın bu öfkesi altında Yahudi tarihinde de yer alan Babil işgali ve sürgününün olduğu açıktır. O süreçte Kudüs işgal edilmiş, Yahuda Krallığı yıkılmış, Süleyman Mabedi Tanrı’nın Konutu yok edilmiş ve en on bin Yahudi asilzadesi ile sekiz bin kişi Babil’e sürgün edilmiştir.  Anlaşılan o ki İsrailoğulları’nın tarihin bu sayfasına duyduğu öfke, Yahudi Peygamberi Yeşaya’nın kehanetlerine de yansımıştır. Bu kehaneti okuyunuz: “…Amots oğlu Yeşaya’nın Babil’le ilgili bildirisi: Çıplak dağın tepesine sancak dikin! Dağlardaki kalabalığın gürültüsünü dinleyin!.. Tanrı bir orduyu savaşa hazırlıyor. Öfkesinin araçlarıyla uzak bir ülkeden, dünyanın öbür ucundan bütün ülkeyi yerle bir etmek üzere geliyor. Feryat edin! Tanrı diyor ki, kötülüğünden ötürü dünyayı, suçlarından ötürü kötüleri cezalandıracağım. Kibirlilerin küstahlığını sona erdirecek, Zalimlerin gururunu kıracağım. İnsanı saf altından, ofir altınından daha ender kılacağım. Gazaba geldiğim, öfkemin alevlendiği gün gökleri titreteceğim, yer yerinden oynayacak. Herkes kovalanan ceylan gibi, çobansız koyunlar gibi halkına dönecek, ülkesine kaçacak. Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözleri önünde parçalanacak, evleri yağmalanacak, kadınlarının ırzına geçilecek… Gümüşe değer vermeyen, altını sevmeyen Medler’i onlara karşı harekete geçireceğim. Oklarıyla gençleri parçalayacak, bebeklere acımayacak, çocukları esirgemeyecekler[2].” Kehanette geçen ‘Tanrı bir orduyu savaşa hazırlıyor. Öfkesinin araçlarıyla uzak bir ülkeden, dünyanın öbür ucundan bütün ülkeyi yerle bir etmek üzere geliyor’, ifadesi adeta okyanus ötesinden gelen ABD’nin nasıl Irak/Babil’i nasıl parça parça etmiş olduğunu düşündürüyor. Hele ki ‘Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, ele geçen kılıçtan geçirilecek. Yavruları gözleri önünde parçalanacak, Evleri yağmalanacak, Kadınlarının ırzına geçilecek’ ifadesiyle ABD’li askerlerin Iraklıları, sanki atari oyunu oynar gibi, üstün harp ve silah araçlarıyla nasıl vurması, çocukların öldürülmesi ve de kadınların ırzına geçilmesi olayları yan yana getirildiğinde, nasıl bir kurgu ile karşı kaldığımız apaçık görülüyor. Yakın tarihimizin son elli yılına bakıldığında, ya bu kehanetlerin doğru olduğu ya da küresel bir gücün bu kehanetleri dikkate alarak Orta Doğu’da savaş planları yaptığı ve uyguladığı düşünülebilir. Çünkü kehanette geçen, ‘Gümüşe değer vermeyen, altını sevmeyen Medler’i onlara karşı harekete geçireceğim. Oklarıyla gençleri parçalayacak, bebeklere acımayacak, çocukları esirgemeyecekler’ ifadesine baktığımızda, 1980-90 arası süren Irak-İran savaşı bu çerçevede masaya yatırılabilir. Irak; Asur-Babil’in devamı, İran; Med-Pers’in devamıdır. ABD ve İsrail, kimi Irak’ı kimi İran’ı destekleyerek, İran-Irak savaşını başlatmıştır. On yıl süren bu savaş sonuçsuz kalmış ancak her iki ülke de kaynaklarını tüketmiştir, hem insan hem ekonomi açısından. Şimdi bu kehanete İsrail’in 1982’de Dünya Siyonist Dergisi Kivunim’de yayınladığı şu planı ekleyiniz: “…Bir taraftan petrol zengini olan ancak diğer taraftan parçalanmış bir ülke olan Irak’ın İsrail’in hedeflerine aday olması garantidir. Bizim için Irak’ın feshi, Suriye’nin feshinden bile daha önemlidir. Irak Suriye’den daha güçlüdür. Kısa vadede İsrail’in en büyük tehdidi Irak’ın gücüdür. Bir Irak-İran savaşı Irak’ı parçalayacak ve bize karşı geniş bir cephede çatışma organize etmesine imkân vermeden çökmesine sebep olacaktır. Araplar arasındaki her türlü çatışma kısa vadede bize yardımcı olur ve Suriye ve Lübnan’da olduğu gibi önemli bir hedef olan Irak’ın parçalanması için yolu kısaltır. Osmanlı döneminde Suriye’de olduğu gibi Irak’ta da etnik/dini bazda bölgelere bölünme mümkündür. Üç büyük şehir etrafında üç (veya daha fazla) eyalet var olacaktır: Basra, Bağdat ve Musul ve güneydeki Şii bölgeler Sünni ve Kürt kuzeyden ayrılacaktır …” Şimdi bunlara ABD’nin BOP siyasetini ekleyelim: ‘Bölgede yapılacak adil bir düzenleme Irak’taki üç Sünni ağırlıklı bölgeyi budanmış bir devlet haline getirecektir. Ankara’nın önünde bulunan Kürt sorunu son on yıl içerisinde bir miktar kolaylaşmış olmasına rağmen, baskı yakın tarihlerde tekrar yoğunlaşmıştır ve Türkiye’nin doğusundaki beşte birlik bölümü işgal edilmiş bir bölge olarak görülmelidir. Suriye ve İran Kürtleri de mümkün olsa bağımsız bir Kürdistan’a katılmak isterlerdi. Ayrıca Diyarbakır’dan Tebriz’e kadar uzanan bağımsız bir Kürdistan, Bulgaristan ve Japonya arasında en Batı yanlısı devlet olacaktır. 5,000 yıllık tarihten bir diğer kirli sır da şudur: Etnik temizlik işe yarar’. Şimdi size soralım, Irak’ta neler oluyor, diye… Her şey açık değil mi… Bu noktada ABD, İsrailoğulları’nın kutsallarını oynuyor. Erdoğan da izlediği siyasetle buna hizmet ediyor… Erdal Sarızeybek [1] Tanah/Tevrat, 2.Krallar, Bölüm 24: 14-16. [2] Tanah/Tevrat, Yeşaya, Bölüm 13: 1-16.
 
Haberin Tamamı İçin: http://www.sarizeybekhaber.com/haberler/erdogan-irakta-kime-hizmet-ediyor-h807.html