«

»

Eyl 19

ENVER PAŞA GERÇEĞİ HERGELE BASIN VE PUŞT TARİHÇİLER!

ENVER PAŞA GERÇEĞİ HERGELE BASIN VE PUŞT TARİHÇİLER!


(Lütfen sonuna kadar okuduktan sonra kaydedip, belge olarak çocuklarınıza bırakınız)
Yeni yetişen nesillerimiz, tarihimizi, soyu bozuk, sütü pis, kanı necis olan Türk düşmanı tarihçi müsveddelerinden dinleyip okuduğu sürece, kahramanlarımızı hain belleyip, onlara karşı gereken ihtimamı ve saygıyı göstermeyeceklerdir.

Tarih, bir milletin yaşayan hafızasıdır ki bir takım alçaklar bu hafızayı silmek için tarihi kahramanlarımıza (Atatürk- Enver Paşa gibi) karşı alçakça saldırmaktadırlar!

ENVER PAŞA’NIN TORUNU OSMAN MAYATEPEK DİYOR Kİ;
En acıklı olan nokta, temcit pilavı gibi pişirilip sürekli karşımıza çıkarılan ‘’90 bin askerimiz donarak öldü’’ yalanıdır. Sarıkamış tamamen bir vatan müdafaasıdır ve kaçınılmazdır. Enver Paşa’nın emir ve tâlimatları yerine getirilmiş olsaydı Rus Ordusu perişan olup darmadağın olacaktı.

90 bin şehit yalanını ortaya atarak, kendi başarısızlığını Enver Paşa’ya yüklemek isteyen kişi 9. Kolordu Kurmay Başkanı Şerif Bey’dir.


“SARIKAMIŞ TAMAMEN BİR ‘VATAN MÜDAFAASIDIR’ VE KAÇINILMAZDIR”
Sarıkamış Harekatı, Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından, Rusları sürpriz bir karşı hücum ile mağlup etmeye yönelik bir teşebbüstür.

Maalesef kirlenmiş ve kiralanmış basın, ciddi araştırmalar yapmadan ”İHANET” havasında tarihi çarpıtıp Türk milletinin kahraman evlâtlarını karalamanın aşağılık gayreti içindeler. Çünkü ne Türk ne de Müslümanlar. Moda tâbirle NE MİLLİLER, NE DE YERLİLER!

İlk Rus saldırıları 1914 Kasım’da Köprüköy ve Azap muhabereleriyle başlamıştır. Burada 3. Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa büyük bir hata yapıyor ve Rusları yenmesine rağmen takip edip son darbeyi vurmak yerine, orduyu 15 km geriye çekiyor. Yani savaşı kazanan taraf kaçan düşmanı kovalayamıyor, geri çekiliyor. Rusları takip etse Sarıkamış’a ihtiyaç kalmayacaktı.

Milli ruhtan mahrum, Türk’ün TURAN FİKRİNE düşman olan bir takım hergele ve soysuz çevreler, 1914 ün Aralık ayında çok çetin geçen kış şartları yüzünden 3. Ordu birliklerinin Kars- Sarıkamış dağlarında donarak şehit olmalarını bahane ederek, sahipsiz buldukları Enver Paşa’ya karşı insafsızca saldırır ve her türlü hakareti yapmaktan çekinmezler. 23 bin olan asker kaybımızı, kasten ve art niyetli olarak ısrarla 90 Bin olarak gösterirler. Hafız Hakkı Paşa, beceriksizliği yüzünden kaybettiği askerlerinin ölüm sebebini dahi Enver Paşaya yüklemeye çalışır.

Şerefsiz, alçak ve kanı pis Enver Paşa düşmanları, Sarıkamış Harekâtı sırasında Enver Paşa’nın da eksi 9 derece soğukta bizzat Sarıkamış Dağlarında askerinle beraber olduğunu görmezden gelirler. Sanırsınız ki Enver Paşa İstanbul’da oturuyor ve oturduğu yerden cepheye emirler yağdırıyordu…

Bugün Enver Paşa, Enver Paşa muhalifi olan Hafız Hakkı Paşa ve Rusya’da üç yıl esir kalan Köprülü İlden Paşa ve daha birçok muhalif subayın yazmış oldukları maksatlı, yalan ve yanlış hatıralar esas alınarak anlatılmaktadır.

Hafız Hakkı Paşa, beceriksizliği yüzünden kaybettiği askerlerinin günahını, yazmış olduğu hatıralarında Enver Paşaya yüklemiştir. Kumandanlardan Köprülü İlden ise aşırı Enver Paşa düşmanıydı, bu yüzden hatıralarında Enver paşaya iftira ve kinini kusmuştur.

ANLAYACAĞINIZ O Kİ;
Sahipsiz buldukları büyük Türk evlâdı, cesur ve yürekli Kumandan Enver Paşayı Sarıkamış’ın günah keçisi yaptılar. Ama ne var ki Enver Paşanın arkasında ÜLKÜCÜ BOZKURTLAR var. Ülkücü bozkurtlar var olduğu müddetçe, Enver Paşa düşmanı soysuz köpeklere hak ettikleri cevaplar en sert bir şekilde verilecektir. Bundan kimsenin en küçük bir şüphesi olmasın!

ENVER PAŞA VE TÜRKİSTAN
1920’de kurulan Buhara Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Osman Hoca’nın oğlu Sayın Timur Kocaoğlu katıldığı bir TV programında Enver Paşayı anlatır ve der ki;
‘’Enver Paşa’ya yanlış bilgiler verip oralara çağıran, Teşkilât-ı Mahsusa’nın başı Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın kardeşi Hacı Sami, kastı mahsus olarak Enver Paşa’nın sonunu hazırladı. Enver Paşa, cesur ve yüreği her daim Türklük ve vatan için çarpan eşsiz bir büyük kumandandı…

Türkmen aşireti reisi İbrahim Lakay, Ruslara karşı savaşan Enver Paşa’yı, bir süre tutuklar. İş işten geçtikten sonra da pişman olup serbest bırakır ve kendisi de savaşa katılır. Bu olay, gerçekten Türkler için bir ibret belgesidir, Şayet İbrahim Lakay, Enver Paşayı tutuklamamış olsaydı, tarihin seyri değişirdi…”

Timur Kocaoğlu, programda, Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’a yazdığı yürekleri dağlayan mektupları anlatır ve de Osman Hoca’nın Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’ya gönderdiği altınlardan bahseder (Bazıları ise, bu altınları Moskof’un gönderdiğini iddia ederler)

İMPARATORLUK BAŞKOMUTANI ENVER PAŞA DERKİ;
“Uzun zamanlardan beri Türkistan Türklüğü ile Osmanlı Türklüğü arasındaki irtibat kopmuştur.
Ben, Osmanlı ordularının başkomutanı ve İslâm Halifesinin damadı olarak oraya gelir ve Türkistan’ın bağımsızlığı uğruna orada ölürsem, bu köprüyü kurmuş oluruz.”

ORHAN KILIÇOĞLU