«

»

Ağu 19

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;                                                                                                                                                                                                               www.kenansahbaz.com

Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’dan;              

Türkiye, 15 Temmuz 2016 akşamı yapılan alçak  darbe girişimi ile korku dolu bir gece geçirdi. Yüzlerce insanımız hayatını kaybetti. Girişimin emir komuta sistemi içinde olmaması ve milletimizin kararlı tutumu sayesinde darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Darbe girişimi hakkında yapılan yorum ve analizler farklılık arz ediyor. Henüz net resim ortaya çıkmış değil. Ancak darbenin başarısız olmak üzere kurgulandığı ve Amerikan etiketli olduğu açıkça görülüyor. Somut örneklerden birisi de, Atatürk havaalanında görülen birkaç tank ve birkaç ZMA (Zırhlı Muharebe Aracı). Havaalanına sınırlı sayıda zırhlı araç gönderilmesi, darbenin başarısız olması için kurgulandığını gösteriyor. Doğru bir analiz için geçmişteki olaylara göz atmak gerekiyor. Geçmişte yaşananlar bugün yaşananlara ışık tutacak nitelikte.

E-muhtıra danışıklı dövüştü!..                                                                                                                                                                                                                                       Mağduriyetlerden nemalanan AKP İktidarının en çok kullandığı yöntem ‘ters algı yöntemi’dir. 27 Nisan 2007’de yayımlanan e-muhtıra ile ‘ters algı yöntemi’ kullanıldı. 2007 Genel Seçimleri öncesinde yapılan kamuoyu araştırmalarında, MHP’nin de Meclis’e gireceği ve AKP’nin tek başına iktidar olamayacağı ortaya çıktı. AKP’nin tek başına iktidar olabilmesi için oylarını önemli miktarda  artırması gerekiyordu. Genelkurmay Karargahı’nda sınırlı bir grup tarafından aylar öncesinden başlatılan muhtıra çalışmasına grup içindeki bazı subaylar karşı çıktı. Çünkü, muhtıranın, AKP’nin oylarını artırmak maksadıyla hazırlandığı açıkça görülüyordu. Muhtıra verildikten sonra, konu ile ilgili bütün evraklar Büyükanıt ve ilgili subaylar tarafından müştereken imha edildi. Yaşar Büyükanıt’ın, ‘bildiriyi ben hazırladım’ sözleri gerçeklerle bağdaşmıyor.

Muhtıra sonrasında yürütülen halkla ilişkiler çalışması kapsamında mağduriyet görüntüsü verilerken eş zamanlı olarak kahramanlık gösterileri de yapıldı. ‘Otur oturduğun yerde, sen benim memurumsun’ söylemleri sık sık gündeme getirildi.E-muhtıra ve ters algı yöntemi sayesinde AKP oylarında önemli miktarda artış sağlandı. Muhtıra sonrasında, 22 Temmuz 2007’de yapılan Genel Seçimlerde AKP yüzde  46,58 oy alarak yine tek başına iktidar oldu.

Seçim sonrasında yapılan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında e-muhtıraya emeği geçen subaylar bir üst rütbeye terfi ettirildi. ‘Otur oturduğun yerde, sen benim memurumsundeniliyordu ama muhtıraya emeği geçen subaylar YAŞ Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından ödüllendirildi. Muhtıraya karşı çıkan subaylar ise önce kızağa alındı daha sonra da emekliye sevk edildi. Sonraki yıllarda da muhtıraya emeği geçen subaylar Erdoğan tarafından defalarca terfi ettirilerek ödüllendirildi. Böylece e-muhtıranın, AKP’nin oylarını artırmak için yapılan danışıklı dövüş olduğu ortaya çıktı.

E-muhtıra döneminin Genelkurmay Genel Sekreteri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na kadar yükseltildi. Muhtıranın önemli aktörlerinden birisi Erdoğan tarafından defalarca terfi ettirildi ve 2015 YAŞ’ında yine Erdoğan tarafından Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’na atandı. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin şüphelileri arasında anılan aktör de var. E-muhtıraya emeği geçen önemli aktörlerden birisinin, 15 Temmuz darbe girişiminde de şüpheli olarak yer alması birçok soruyu beraberinde getiriyor. E-muhtıra, Erdoğan ve AKP’ye mağduriyet alanı yaratarak oy devşirmek için yapılan çakma bir muhtıraydı. 15 Temmuz darbe girişimi de Erdoğan ve AKP’ye mağduriyet alanı yaratarak oy devşirmek için yapılan çakma bir darbe mi?..

Kaynak: “E-Muhtıra”yı anlayabilirsek!.. – Ahmet TAKAN