«

»

Şub 09

“DERLER”…

“DERLER”…

Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli ilahiyatçı profesör arabası ile mübarek Cuma günü tatile giderken namaz vaktini kaçırmamak için yol üstündeki köye girmiş ve cami avlusundaki ağacın altına oturarak ezan okunmasını beklemiş.
Az sonra müezzin ezanı şöyle okumaya başlamış:
“Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber derler…
Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah derler…”
Ezan’ın tamamını müezzin “derler” diye diye tamamlar.
İlahiyatçı profesör şaşırmış, anlamamış ama Cuma namazı bittikten sonra müezzini bekleyip hemen sormuş.
– Ezan böyle mi okunur? Ne demek “derler” diye eklemek?
Müezzin yanıt vermiş.
“Hocam bizim müezzin çok yaşlıydı, hastalandı vefat etti. Cemaat çok yaşlı ve 65 yıldır müezzin okuduğundan hiç birisi ezanı makamında okumayı bırakın ezberlememiş.
Ben Müslüman değilim ama 5 vakit ezanı o kadar güzel söylerdi ki merhum müezzin Ahmet amca büyük bir keyifle dinler, ezberler ve şarkı sözü gibi aklıma geldikçe tekrarlardım.
Ahmet amca ölünce ezanı okuyacak kimse çıkmayınca ezanı ben okuyorum ki, Müslüman olmadığımdan ‘Müslümanlar derler’ anlamında söylüyorum.”
Bizim siyasiler de “derler…”