«

»

Oca 19

“DAVUT BOYNUZU” (2)

indir
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
David ile Golyat savaşının bir figürü
 
“DAVUT BOYNUZU” (2)
Günlerden bir gün, İsrailoğullarına Kral Saul’un önderlik yaptığı bir dönemde, savaşmak üzere ordularını bir araya getiren Filistinliler, Yahuda’nın Soko Kenti’nde toplandılar. Efes-Dammim’de ordugah kurdular. Buna karşılık İsrailliler de Ela Vadisi’nde ordugah kurup Filistinliler’e karşı savaş düzeni aldılar. Tam bu esnada Filistin ordugahından Gatlı Golyat adında usta bir dövüşçü ortaya çıktı;boyu altı arşın bir karıştı, başına tunç miğfer takmış ve pullu bir zırh kuşanmıştı. Tunç zırhın ağırlığı beş bin şekeldi. Baldırları zırhlarla korunmuş, omuzları arasında tunç bir pala asılıydı. Mızrağının sapı dokumacı tezgahının sırığı gibi olup, mızrağın demir başının ağırlığı altı yüz şekeldi. Golyat’ın efsanelere konu olmuş bir Kalkanı vardı ve onu ayrı bir adam taşımaktaydı. Giyimi, kuşamı bir yana, görünüşü bile ürkütücüydü.   Bu ünlü dev adam çıktı meydana ve İsrail ordusuna meydan okumaya başladı:
– Neden savaş düzeni aldınız? Ben Filistinli’yim, sizse Saul’un kölelerisiniz. Aranızdan karşıma çıkacak birini seçin. Dövüşte beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu yok edebilirsem, siz bizim kölemiz olur, bize kulluk edersiniz. Bugün İsrail ordusuna meydan okuyorum! Benimle dövüşecek birini çıkarın karşıma!
Golyat yiğit bir savaşçıdır ve ünü tüm Kenan ülkesine yayılmıştır. Değil İsraililer’den kimseden korkusu yoktur, kırk gün boyunca, sabah akşam çıktı meydana ve hepsine meydan okudu. Bu dev adamın korkunç naraları duyan Kral Saul da, İsrailliler de çok korkmuş ve dehşet içinde kalmışlardı…
  
O zamanlarda bu diyarlarda Davut adında biri yaşardı, Yahuda’nın Beytlehem Kenti’nden Efratlı İşay adında bir adamın oğluydu. İşay’ın sekiz oğlu vardı, üç büyük oğlu Kral’la birlikte bu savaşa katılmıştı. Davut en küçükleriydi ve babasının sürüsüne gütmek için Beytlehem’e gidip gelirdi. Bir gün İşay, oğlu Davut’a seslendi ve savaştaki ağabeylerine gidip bir bakmasını, halleri niceydi, öğrenmesini istedi:
– Kardeşlerin için şu kavrulmuş bir efa buğdayla on somun ekmeği al, çabucak ordugaha, kardeşlerinin yanına git. Şu on parça peyniri de birlik komutanına götür. Kardeşlerinin ne durumda olduğunu öğren ve iyi olduklarına ilişkin bir belirti getir. Kardeşlerin Saul ve öbür İsrailliler’le birlikte Ela Vadisi’nde Filistinliler’e karşı savaşıyorlar.
 

(Devam edecek)

Kaynak:  Erdal Sarızeybek / Nil’den Fırat’a Devlet Oyunları, araştırma, sayfa 200/207, Pozitif Yayınları, 2012.