«

»

Eyl 21

Cihan hâkimi olan Türkler’e herkes muhtaçtır

Çinli siyaset ve strateji bilimcisi Sun Tzu:  “Bir ülkeyi ele geçirmek, bir milleti yenmek için en iyi ve öncelikli yöntem ’silahlı adamlarını’ bertaraf etmektir.” diyor. 
 
images (1)
 
 
Cihan hâkimi olan Türkler’e herkes muhtaçtır
 
Necdet Hoca’nın yıllar önce “milletini” aşağılayanlara karşı yazdığı satırlar, panzehir gibi geldi: “Divân’ın manyak ve mankafaları tedavi etmek gibi bir görevi yok ama öyle sanıyorum ki, aşağıdaki satırlar, en büyük talihsizliklerinin Türk olarak yaratılmak veya Türkiye’de yaratılmak olduğuna inandırıldıkları için sürekli depresyon geçirenlere ilâç gibi gelecektir: “- (…) Cihan hâkimi olan Türkler’e herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletebilmek, her türlü isteğe erişebilmek için de Türkçe öğrenmek gerekir! Kaşgarlı Mahmut Hazretleri’nin gençlerin çerçeveleyip, derneklerinin duvarlarına asacaklarından emin olduğum bu tespitlerini “efendim adamlar Türkçe bilmiyor” bahanesiyle kürtçe eğitime izin veren İhvan-ı Tayyip’e herhangi bir mesaj vermek için nakletmiyorum. Çünkü onların millî mesajları alması ruhen ve ırken mümkün değildir! Türk’ten, Türk dil ve kültüründen ve Türk medeniyetinden asla ve kat’iyyen bahsetmeden “küreselleşen dünyamızda” palavrasını sıkarak ortalıkta dolaşan gazeteci, siyasetçi, bilimadamı vesaire gibi bilumum Yumuşak G’lere, küreselleşme konusunda bir nota göndermek istiyorum da ondan: (…) Ne demişti Namık Kemal: “Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır!” harita-uzerinde-turk-tarihi
Zamanımızdan tam 931 yıl önceden büyük ecdadım Kaşgarlı Mahmut Hazretleri’nin küreselleşmeyle ilgili temel ilkelerini Divân’a taşıyışımızın ikinci sebebi bir çadır bocusunun (*) pantolonumun paçalarına dalaşmış olmasıdır. Divân, “milliyetçiliğin AIDS’ten daha tehlikeli bir belâ olduğunu yazan” Herkül Millas’a cevap verince, Hocefendi’nin gazetesinde istihdam edilen bir yaratık aniden paçalarıma dalıverdi. Türkiye’den tüydükten sonra “Şerefsizlerin vatanından kaçtım” diyen PKK’lı şarkıcıyla röportaj yaparak onu onurlandırmaya çalışan ve Etyen Mahçupyan Ermeni’siyle Herkül Millas Rum’unun yedeğine verildiği anlaşılan bu yaratık; herhâlde Millas’a verdiğim cevaba içerlemiş olacak ki, “Türk olmak Tanrı’nın lütfu mudur?” diye soruyor. Efendim zâten biz 40 yıldan beri bunu ilân ediyoruz. Türk olmak, Cenab-ı Hakk’ın bir lütfu olduğu gibi şahsen benim için de yegâne iftihar kaynağıdır.
Türk_Tarihi_1500 (*) Biz “çadır bocusu” diyoruz, İstanbul’da fino diyorlar.”
 
 
25.07.2011 Selcan TAŞÇI N Yeniçağ