«

»

May 07

BUNLAR DARBE ÇAĞRISI DEĞİL MİYDİ? (2)

BUNLAR DARBE ÇAĞRISI DEĞİL MİYDİ? (2)

İktidarın, hendek ve 17/25 ile 15 Temmuz kırılmalarını takiben, PKK ve FETÖ’yle “çözüm ortaklıkları”nı sonlandırmasıyla birlikte şöyle bir fasıl açıldı Türkiye’de:

İmralı’daki cani Öcalan’ı terör örgütü yöneticiliğinden “kader mahkûmluğu”na terfi(!) ettiren, PKK’lı teröristlerle empati çağrıları yapan, Öcalan’ın geniş prestij alanına meftun olan, Öcalan’ın uzattığı eli havada bırakmak nezaketsizliği göstermemek gerektiğini, Öcalan’ın öldürmeyi değil yaşatmayı seçtiğini savunan, PKK’nın terör örgütü olmadığını, Öcalan’a terörist demenin denize göl demek gibi bir şey olduğunu iddia eden, terör örgütünü “hak arama mücadelesinde”, devleti ise “seri katil” olarak tanımlayan kim varsa, bir günde senden benden milliyetçi kesilip bir de bizim vatanseverliğimizi sorgulama densizliği gösterir hale geldi.
***
Vaktiyle Pensilvanya’yı tekkeye/türbeye çeviren, Gülen’in ayaklarını yıkadığı suyu içmiş olması “mümkün ve de muhtemel“, şimdi “FETÖ’nün bir numarası, elebaşı” olarak ve türlü hakaretle namlandırılan Gülen için kitaplar yazan, şiirler yazan, ortalığı “Dön artık, bitsin bu hasret” nidalarıyla çınlatan kim varsa, bir günde “FETÖ’yle mücadele” allamesi kesilip, bir de üzerine, pişkinliğin, utanmazlığın destanını yazarcasına, bu yapı tarafından aldatılma ve kandırılma gafletine düşmemiş, aksine onun sızma ve hedeflerini ifşa etmiş olan kişileri “FETÖ’cülükle” itham edebilir hale geldi.
***
Bu ülkenin heykeli dikilmesi gereken terörle mücadele kahramanları, aydınları, yazarları, dünya çapındaki bilim insanları, hukukçuları, siyasetçileri, hukuk sopasıyla yapılan bir işkencenin kurbanları olarak zulüm hanelerde çürütülürken, kimi amansız hastalıklara yakalanır, can çekişir ve dahi ölürken, kimi intihara sürüklenirken, insanların mahremleri illegal yöntemlerle kayıt ve servis edilirken, ağızlarından salyalar akıta akıta “bir daha, bir daha”, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye tezahürat yapan, “bana suikast düzenlediler “ diye TSK kozmik odasına girerek pek çok mit elemanının şehit edilmesine sebep olan, yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları, usulsüzlükleri, işlenen cinayetleri, “esasa bakın” diye görmezden gelen ve dahi meşru gören kim varsa, bir günde tarafsız, objektif, adil, dahası “gazeteci” kesildi başımıza.
***
Zekeriya Öz’ün heykelini dikmek isteyenler…
Kumpasa uğrayan asker eşlerinin Maarif Takvimi’ne soyunmasını önerenler…
“Yetmez ama evet” diyerek bağımsız yargıyı devlet içine sızmış paralel bir yapının emrine verenler…
Haysiyet cellatları….
Akiller…
“İleri demokrasi” aşkına diğer bütün değerlerin çiğnenmesine göz yuman ve iktidarı başlarının üzerinde taşıyan liberaller…
İktidar yandaş apoletlerini her gün itinayla cilalamayı sürdürürken bir de üzerine muhalefetin de “makbul” ve dahi “otorite” saydığı isimlere dönüştüler…

 

Alıntı