BİR AFETE TUTULDU GÖNÜL
Cemali güneş mi, ay mıdır nedir?
Göz üstünde kaşlar yay mıdır nedir?
Küheylan, kısrak mı, tay mı nedir?
Böyle bir afete tutuldu gönül
Aklımla, kalbimle açtı aramı
Bu nasıl bir afet? Yaktı çıramı
Tartıda bir uzman almış daramı
Böyle bir afete tutuldu gönül
Eşi var mı diye aradım, durdum
Şapkamı önüme koydum oturdum
Dağa, taşa, kurda, kuşa da sordum
Böyle bir afete tutuldu gönül
Bakışı bir hançer saplanır cana
Benim diyen yiğit dayanmaz buna
Afet hafif kalır, bu şuh kadına
Böyle bir afete tutuldu gönül
Kemer olamadım ince beline
Kapıldı bu masum afet seline
Takıldım afetin zülfün teline
Böyle bir afete tutuldu gönül
Düşüncem bir ateş, bazen kar gibi
Duygum, soğandaki ince zar gibi
Kaşları çift yönlü Zülfikar gibi
Böyle bir afete tutuldu gönül
Gözüm başka güzel seçmiyor artık
Özüm aşka doydu içmiyor artık
Sözüm kendime de geçmiyor artık
Böyle bir afete tutuldu gönül
Kenan Şahbaz