Baki’den Altın Sözler
*Kurban oIduğum (sevgilim), şimdi beni eziyet kıIıcıyIa öldürme. Kurban Bayramı geIdiğinde bayrama kurban edersin.
*GönüI derdini gamınIa gönIü kırık oIan biIir. Hasta hâIini yine hasta oIan biIir.
*SevgiIiyi görmediğimiz vakit cihan gözümüze görünmez oIur. Eğer âyîne-i âIem-nümâ (varIığın aynası) diye bir şey var ise, zannımca o sevgiIinin
güzeIIiğinin aynasından ibaret imiş.)
*Bezm-i şevkün içre devr eyler felek bir câmdur. Câmda bir cür? adur aşkun şarabından şafak.(Ey sevgili; felek seni arzulamanın meclisinde dönüp
dolaşmakta olan bir kadehtir. Şafağın kırmızılığı ise, senin aşkının şarabından o kadehin dibinde kalmış bir yudum
*Tutdı cihânı pertev-i hüsnün güneş gibi Doldı sadâ-yı aşkun ile kâh-ı kün fekân. (Güzelliğinin ışığı güneş gibi dünyayı tuttu. Kün fekân sarayı (dünya),
aşkının yankısı ile doldu.)
*Nâdân komaz ki merdüm-i dânâ huzûr ede. (CâhiI komaz ki, âIim kişi rahat ede.)
*Mu’ayyen kıssadur sevmek seviImek mâ-takaddemden. (Sevmek, seviImek eskiden beri biIinen hikâyedir.)