«

»

Haz 23

ATATÜRK UYARIYOR

ATATÜRK UYARIYOR

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’da halka hitabından:

– “Yenilenme adımlarımızı felce uğratmaya yeltenen beyinsizin, hükümlerini vermekte kendi yarım yamalak ilimlerine, çürük mantıklarına, yetersiz akıllarına dayandıklarını sanıyorum.

O zavallı kendini beğenmişler böyle yapacaklarına halkın sağduyusuna danışsalardı, ondan ilham ve bilgi alsalardı, kendilerini bugün gülünecek ve utanılacak durumda bırakan bu kadar iğrenç hatalara düşmezlerdi.

Fakat sağ duyunun, akıl, mantık ve kabiliyetin üstünde önem sahibi olduğunu taktir etmek yalancı bilginin işine gelmez.

Arkadaşlar!

Anlayışa hastalık bulaşmadıkça gerilemek veya durmak akla bile gelmez.

Yüz yıllardan beri harcanmış iğrenç çabalar zaman zaman milleti uykuya daldırmış olmakla beraber milletin anlayışını felce uğratmada asla başarılı olamamıştır.

Eğer anlayışta hastalık olsaydı, onu bugünkü hayatta canlandırmak hiçbir güç birliği ile olamazdı.

Gerçek inkılâpçılar onlardır ki, yükselme ve yenilenme inkılâbına yöneltmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime ulaşmasını bilirler.

Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamı ile medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uyarmasıyla maddî ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum

Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur.

Efendiler, gösterdiğiniz kıymetli uyanış ve ufuk açıklığından çok duyguluyum. Bir beyitle cevap vereyim:

Ölmez bu vatan varsayalım ölse de bile,

Çekmez dünyanın bedeni bu kocaman tabutu…”

 “Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir” diyen büyük önder Atatürk hedefimizi de şöyle tanımlar;

– “Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız.

– Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız.

– Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.”