«

»

Kas 22

Andımız”ı yasaklamak, Türk’üm demeyi yasaklamaktır.

Andımız”ı yasaklamak, Türk’üm demeyi yasaklamaktır.

 

Mutafa Kemal Atatürlk Nutukta der ki:

“Bahusus bizim milletimiz, milliyetinden tegafül edişinin [gafil oluşunun] çok acı ce­zalarını gördü. Osmanlı İmparatorluğu dâhilindeki akvam-ı muhtelife [muhtelif toplumlar] hep millî akidelere sarılarak, milliyet mefkûresinin kuvvetiyle kendilerini kur­tardılar. Biz ne olduğumuzu, onlardan ayrı ve onlara yabancı bir millet olduğumuzu sopa ile içlerinden kovulunca anladık. Kuvvetimizin zaafa uğradığı anda bizi tahkîr, tezlîl ettiler [hakir ve hor gördüler]. Anladık ki, kabahatimiz kendi­mizi unutmaklığımızmış. Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen bütün ef’al ve harekâtımızla [davranış ve hareketlerimizle] gösterelim; bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin şikârıdır [avıdır]. / Mevcudiyet-i milliyemize [millî varlığımıza] düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine karşı bir Türk şairinin [Emin Bülent Serdaroğlu] dediği gibi, ‘Türk’üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi’ diyelim. Düşmanlarımıza bu hakikati ifade ettiğimiz gün, kanaatimize, mef­kûremize, istikbalimize yan bakan her ferdi düşman telakkî ettiğimiz gün, millî benliğe uzanacak her eli şiddetle kırdığımız, milletin önüne dikilecek her hâili [engeli] derhal devirdiğimiz gün, halâs-ı hakikîye [hakiki kurtuluşa] vâsıl olacağız. Ve sizler gibi münevver, azimli, imanlı gençler sayesinde bu halâsa vâsıl olacağımı­za emin olabiliriz…” (Atatürkçülük-Atatürk’ün Görüş ve Direktifleri, Birinci Kitap, Ankara 1983, s. 276).

Prof. Dr. Erol Güngör, “İslâmın Bugünkü Meseleleri”nde “Bu anlamda İslâmcılık şimdiye kadar hep hâkim milliyete karşı hoşnutsuzluğunu doğrudan doğruya belirtemeyen etnik azınlıkların ideolojisi olmuştur. Bunların amacı İslâm ülkeleri arasında birlik sağlamaktan ziyade kendi yaşadıkları ülkede milliyetçi politikayı etkisiz duruma getirmektir.” der.

 

Alıntı: