«

»

Tem 03

Akbıyık Sultan (2)

Akbiyik_K

 

 

 

 

 

 

 

 

Akbıyık Sultan (2)

www.kenansahbaz.com 

Akbıyık Sultan Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin huzurlarından ayrıldı. Fakat kapıdan dışarı çıkarken tam eşik üzerinde başından sarığını düşürdü. 

Bunu hocasının bir kerameti bilip günü gelince sebebi meydana çıkar, düşüncesiyle alıp başına giymedi.

Akbıyık Sultan’ın bundan sonra topladığı altın ve gümüş para sayılamayacak ölçüde arttı. 

Ancak gönlünü hiç bir zaman para ve pula kaptırmadı. Eline geçen para da hiç bir zaman kendisinde kalmadı. Fakir, fukara, kimsesiz, öksüz, yetim, dul, borçlu ve gariplerin sığınağı oldu. 

Bursa’da büyük bir imaret yaptırarak gelen geçen yoksullara ikramlarda bulundu. 

Misafirleri ağırladı. O dağıttıkça parası artıyor, parası arttıkça o da dağıtmaya devam ediyordu. 

Bu arada Alaeddin Ali el-Arabi hazretlerinin derslerine devam ederek ilimde ilerlemeye de gayret sarfediyordu.

Ve nihayet… Hocasının kerameti tahakkuk etti. Sarığının eşik üzerinde düşmesinin esrarı aydınlandı. Yine şeyhi ve üstadı Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin eşiğine yüz sürdü. Mübarek sohbetlerine tekrar kabul olunarak tasavvuf yolunda ilerledi. 

Hocasının sekiz halîfesinden biri olma şerefine kavuştu.

Bu arada dinine hizmet etmek, İslamiyeti küffar diyarına duyurmak aşkı Akbıyık Sultan’da hiç sönmeden için için gittikçe alevlendi. 

1444’te Varna’da haçlı sürüleri perişan edilirken o, manevi liderlerin en önündeydi.

Nisan 1453… Osmanlı ordusu son defa İstanbul önlerinde göründü. 

Peygamber efendimizin fetih müjdesi gerçekleşmek üzeredir. Molla Hüsrev, Molla Gürani, Akşemseddin ve Akbıyık Sultan gibi gönül erenleri ordunun en önündeler. Akbıyık Sultan, Akşemseddin hazretleri ile beraber Fatih Sultan Mehmed Han’ın yanında bulunuyor ve devamlı askeri teşci edip coşturuyor, dua ve sözleri ile onları gayrete getiriyordu.

Fatih Sultan Mehmed Han fetihten sonra İstanbul’da yaptırdığı camilere bu gazi şeyhlerin isimlerini verdi. Akbıyık Sultan adına da Cankurtaran civarında bir cami yaptırdı.

Akbıyık Sultan ömrünün son yıllarını Bursa’da talebe yetiştirmek, zikr, taat ve ibadetle meşgul olmak ve yine fakir fukaraya yardımda bulunmak suretiyle geçirdi. 1455 de ahirete göçtü. 

Arkasında pekçok hayır müesseseleri bıraktı. İstanbul’da bir, Bursa’da iki mahalle ve dergah ve camisi Akbıyık Sultan’ın adı ile anılmaktadır. 

Kabri, Bursa’da Akbıyık mahallesi Akbıyık Çıkmazı’nda yaptırmış olduğu dergahının yanındaki türbededir

Allah, kendisine rahmet eylesin…

 

Kaynak: http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=19046