«

»

May 11

Adaletiniz bu mu?

Adaletiniz bu mu?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ‘metroyu kendilerine en çok oy veren yerlere götürmesi’yle Hakkari Üniversitesi Rektörü’nün öndeki 28 kişiyi eleyip, peşlerinden gelen oğlunu kadroya almasını birlikte değerlendirelim…

Bunlar münferit olaylar mıdır, yoksa genelin parçaları mı? Bir belediye başkanının bu düşünceyi aklından bile geçirmesi yanlışken, ifade ederken zorlanmaması nasıl bir ‘yönetme kültürü’nün ülkeye hâkim olduğunu gösteriyor… 2014 mahalli seçimlerinden önce de Melih Gökçek “Baktık ki adaletsizlik olmaması lazım. Ortaya bir ölçü koydum. Bakın bakalım hakkaniyetli mi? Kim kalkıp ilçe olarak, yüzde olarak, en fazla bize oy verirse, hizmeti o ilçeden başlatacağım” diyordu ve kimse şaşırmıyordu…

Aynı şekilde Rektör, korkmadan, çekinmeden, “Ne derler acaba?” sorusunu dert etmeden, yüzü kızarmadan, oğlunu 28 kişinin arkasından çekip alıyor, ilk sıraya oturtuyor… Peki neye güveniyor, nereden cesaret alıyor, hangi iklim ona bu yüzü veriyor?

Mağdur edebiyatı ve adaletin geldiği bu son noktayla ilk çıkıştaki iddialar aynı cümlede kullanılabilir mi artık?

***

Durumu ifade eden en güzel özeti iktidarın ‘ekran yıldızlarından’ Mehmet Metiner yapmıştı aslında… Mehmet Metiner’e bir televizyon programında dayısının oğlunun Adıyaman Sincik Millî Eğitim Müdürü olarak nasıl atandığı sorulmuştu…

Ona göre atamaları Vali yapıyordu ama mevzuyu Allah’a bağlamadan da edemiyordu… Şöyle savunmuştu uygulamayı: “Akraba olduğu için atanma olmaz ama şunu da söyleyeyim; biz inançlı insanlarız değil mi; cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede ne okunur; ‘akrabalarını koru kolla’ der…”

Sunucu şaşkınlıkla “O zaman sizin yaptığınız bu? Öyle mi oluyor?” deyince Metiner gayret rahat ve sunucuyu da neredeyse ‘münkir’ pozisyonuna sokacak biçimde şu cevabı veriyordu: “Vallahi sen Allah’ın ayetine bile karşı geliyorsan ben sana ne diyeyim…”

 

 

Alıntı: Servet AVCI